Çene Botoksu Nedir ?

Çene bölgemizin yan tarafında bulunan ve en güçlü çiğneme kası olarak nitelendirilen masseter kasının büyümesi sebebiyle uygulanan ve bu kasın küçülmesini sağlayan masetter botoksu uygulamasıdır.

Çene botoksu, sadece semptomları tedavi etmekle kalmaz, aynı zamanda temel sorunun da çözülmesine yardımcı olabilir. Bu sayede hastalar, uzun vadede diş sıkma ve çene gerginliği sorunlarıyla daha az karşılaşabilirler. Ayrıca botulinum toksininin kas gevşetici özelliği sayesinde estetik amaçlı çene inceltme işlemlerinde de kullanılabilmektedir.

Çene botoksu sayesinde diş sıkma veya diş gıcırdatma (bruksizm) kaynaklı çene ağrıları azalmış olur. Ayrıca çene kasları da küçüleceği için daha ince ve belirgin bir çene hattına sahip olunur.

İzmir çene botoksu genellikle lokal anestezi (uyuşturma) altında uygulanır. İşlem uygulanacak bölge krem yardımıyla uyuşturulur. Masetter kası bölgesine özel şırınga ile botoks sıvısı enjekte edilir. 10 dakika gibi bir sürede işlem tamamlanır. Tedavi sonrasında hastalar günlük aktivitelerine dönebilirler.

İşlem sonrası genellikle herhangi bir yan etkiyle karşılaşılmaz. Ancak tedavinin etkileri bireyden bireye değişebileceği için mutlaka uzman bir doktorun önerileri doğrultusunda hareket etmek önemlidir.

Ancak her tıbbi müdahalede olduğu gibi, bu tedavi yönteminin de dikkatli bir şekilde planlanması ve uygulanması gerekmektedir. Bu nedenle konusunda uzman bir diş hekimine danışarak doğru bilgi ve yönlendirmeyi almak son derece önemlidir.

Masetter botoksu uygulaması sonrasında hastanın çenesinin tam anlamıyla şeklini tamamlaması 3-4 hafta kadar sürecektir. Ama tedaviden bir hafta gibi bir süre sonra etkileri görülmeye başlanacaktır.

Çene botoksu uygulaması da diğer botoks uygulamaları gibi kalıcı değildir. 4-6 ay arasında bir süre gibi kalıcılığı olmaktadır. İstenilen en optimal görüntüyü yeniden kazanabilmek için çene botoksu işleminin tekrar edilmesi gereklidir.

Çene Botoksu Sonrası Nelere Dikkat Edilmelidir?

Masetter botoks işlemi sonrası dikkat etmemiz gereken birkaç önemli detay vardır. Deriden iğne girişi olduğu için aynı gün yüzümüze makyaj uygulaması yapmamamız gerekiyor. Aynı zamanda kan damarlarının genişletebileceği riski sebebiyle alkol tüketimi de yapılmamalıdır.

Aşırı sıcak su ile yüz yıkama yapmamalı, duş almamalıyız. Sauna gibi buharlı ortamlardan uzak durmalıyız. Normal su ısısında dul alınabilir.

Diş Sıkma (Bruksizm) Nedir?

Uyku sırasında veya uyanıkken kişinin dişlerini sıkmak suretiyle dişlerini gıcırdatması durumuna bruksizm denir. Uyku esnasında yaşanan bir durum olarak bilinse de uyanıkken de kişiler dalgınlıkları sırasında istemsizce dişlerini sıkarak gıcırdatabilmektedirler.

---

Bruksizmden kaynaklanan sağlık problemleri arasında diş minesinde kayıp, dişlerdeki hassasiyetin artışı ve dişlerin ufalanması yer alır. Diş sıkma problemi olan kişiler uyandıklarında çene ağrısı ile karşılaşabilmektedirler.

Günümüzde pek çok kişi stres, kaygı ve diğer psikolojik etmenler nedeniyle diş sıkma ve çene gerginliği sorunuyla karşı karşıya kalmaktadır. Bu durum hem fiziksel hem de psikolojik sağlık üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir.

Hafif şiddetli bruksizm vakaları tedavi gerektirmeden bu sorundan zamanla kurtulabilmektedirler. Ama şiddetli vakalarda çene bozuklukları, baş ağrıları ve dişlerde yamukluk gibi problemler de görülebilmektedir. Bu kişilerin diş sıkma tedavisi için bir diş hekimine görünmeleri önemlidir.

Günümüzde diş sıkma tedavisi için en çok tercih edilen yöntem diş sıkma botoksu da denilen çene botoksu işlemidir. Kısa ve ağrısız bir işlem olmasının yanında, kişilerin konforundan hiçbir ödün vermeden sağlıklarına kavuşabilmesi açısından da en çok tercih edilen yöntem olmuştur.

Diş Sıkma (Diş Gıcırdatma) Neden Olur?

Diş sıkmaya kesin olarak şu sebeptir demek yanlış olur. Ama araştırmalar neticesinde fiziksel, psikolojik ve genetik faktörler baş göstermektedir.

Vakalar genellikle psikolojik durumlar nedeniyle bu sorunu yaşamaktadırlar. Öfke, hayal kırıklıkları, anksiyete ve stres gibi olumsuz durumlar neticesinde ortaya çıkmaktadır. Bağırsak kurtlarının da buna sebep olabileceği söylenmektedir.

Agresif, hiperaktif ve rekabetçi kişilerde bu sorunun daha çok olduğu gözlemlenmiştir.

Genelde çocuklukta görülen bu durum yetişkinlik döneminde geçebilmektedir.

Alkol, yoğun kafein ve keyif verici madde alan kişilerde bruksizm oranı çok yüksektir. Ailesinde bruksizm öyküsü olan kişilere baktığımızda genetik faktörlerin de etken olduğu görülmektedir.

Diş Gıcırdatma Tedavi Yöntemleri Nelerdir ?

Birçok vaka incelemelerinde görülmüştür ki, küçük yaşlarda bruksizm yaşayan kişiler, yetişkinliklerinde tedavi olmadan bu problemden kurtulmuşlardır. Fakat daha ağır vakalar için tedavi gerekmektedir.

Kişiler yaşamış oldukları anksiyeteye ve strese neden olan durumlardan uzak kalmalıdırlar. Uzak kalmakta sıkıntı sıkıntı yaşayanlar içinse bir uzmandan psikolojik destek almak önemlidir.

Bu süre zarfında ateller ve ağız koruyucu kullanmak, zararı en aza indirmek veya zararsız atlatmak için destek olabilir. Ya da doktor tavsiyesi ile kas gevşetici ilaçlar kullanarak şiddeti azaltabilirler.

Diş hekimi tarafından uygulanan masseter botoks dediğimiz yönteme de başvurularak çok kısa bir sürede tedavi desteği sağlanabilir.

Diş Sıkma (Bruksizm) Tedavi Edilmezse Ne Olur?

Diş sıkmaya (bruksizm) müdahale edilmezse ileride dişlerde aşınma ve bunun sonucunda diş kaybına gidebilen durumlar görülebilir. Çene eklemi rahatsızlıkları da baş gösterebilir. Soğuk hassasiyeti durumunun da yaşanması olağandır. Sebebi araştırılıp müdahale edilmesi gerekebilir.